- kázání
- κήρυγμα
Česká-řecký slovník. 2008.
Česká-řecký slovník. 2008.
kazanı kapalı kaynamak — (birinin) içyüzü bilinmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
banyo kazanı — is. Banyoyu ve suyu ısıtmak için yapılan özel kazan veya ısıtma aleti … Çağatay Osmanlı Sözlük
boyama kazanı — is. Örgü yünlerinin veya ipliklerin boyanma işleminin yapıldığı büyük tekne … Çağatay Osmanlı Sözlük
buhar kazanı — is. Buhar elde etmekte kullanılan kazan … Çağatay Osmanlı Sözlük
cadı kazanı — is. Dedikodunun, fesadın çok olduğu yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
çamaşır kazanı — is. İçinde çamaşır kaynatılan kazan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalorifer kazanı — is. Kalorifer suyunun içinde bulunduğu kazan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağustosta beyni kaynayanın zemheride kazanı kaynar — yazın çalışan kışın rahat eder anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazanmayanın kazanı kaynamaz — kazancı olmayan kişinin evinde yemek pişmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
dibsa — kazanı ocağindan alırken üzerine vaz edecek ağacdan mâmul bir alet dir, kapak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kazan — is. 1) Çok miktarda yemek pişirmeye veya bir şey kaynatmaya yarayan büyük, derin kap Koca bir kazan patates kaynattık. A. Gündüz 2) Buhar makinelerinde, kalorifer tesisatında, suyun kaynatıldığı büyük derin kap Kazan patladı. Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük